<$BlPazartesi, Kasım 19, 2007>

<$Bl

merhaba,

Bloga yazmayı kestiğim dönemde, uzun yıllardır yenilemediğim portfolyomu da yeniledim, gıcır gıcır yaptım, henüz görmediyseniz
şuradan gidebilirsiniz.

Siteye gitmek için tıklayın


Yine aynı dönemde bir başka site üzerinde de çalıştım, Flash'la çizgifilm üretmek üzerine bir site; CartoonNotes.com. Henüz eksikleri var, açılınca yine buradan duyururum.

Selamlar,

<$BlCumartesi, Kasım 10, 2007>

<$Bl

merhaba,

Etrafın tozunu alıp, yeniden yazmaya başlıyorum.Çok yoğunum, iş, gönüllü katıldığım projeler, kendim için hazırladığım projeler derken nefes almaya bile vakit yok ama bloga yazma hevesim birikti biraz :)

Ill
ustrationFriday(IF) linki var Çizgiliblog'da, takip ediyor musunuz bilemiyorum.Her cuma bir konu belirliyorlar ve isteyenler konuyla ilgili bir ilüstrasyon yapıp gönderiyor.Hep müşterilerin istediklerini yapmaktan kendim için tek bir çizim bile yapmaya vaktim olmuyor, IF araç olsun biraz kendimi eğlendireyim istiyorum.Bu çizimler için de vakit olmadığından kendimi de zorlamış,denemiş olacağım.

Geçtiğimiz konulardan birisi "Open" idi, çizimim aşağıda;



Geçen haftanın konusu is "Hats" idi;



Feysbuk üzerinde IllustrationFriday Türkiye diye bir de grup kurduk, her hafta IF çizimlerimizi paylaşacağız orada.

"Hats" için Armagan'ın yaptığı çizim burada, ve
Müjde'nin yaptığı çizim de burada.

Selamlar,

Etiketler: , ,

<$BlÇarşamba, Haziran 20, 2007>

<$Bl

merhaba,

Hemen hemen bir ay olmuş yazmayalı, çok uzadı ara ama pek bir şey yazasım da yok, bir süre daha dinleneyim :)

Şu, şu ve şu sizi oyalar bu arada :)

Selamlar,

<$BlPerşembe, Mayıs 24, 2007>

<$Bl

merhaba,

Bahsetmeye fırsat olmadı, İstanbul'a gittiğimde kitapçının birini gezerken raflarda görür görmez beni çarpan bir kitap gördüm;
Cırcırböceği Muhlis Bey ve Yavlum Mithat
LeMan yayınları Behiç Pek ve Latif Demirci'nin Gırgır zamanında hazırladıkları sayfaları aynı şekilde sarı sarı bir kitapta toplamışlar :) O zaman otelde okumaya başlamıştım, şu an 7 ya da 8. kere okuyorum halen gülüyorum :) Bundan daha güzel kaç kitap yapılabilir ki, son yıllarda LeMan'ın yaptığı en güzel yayın bu.Nuri Kurtcebe için hazırladıkları Kuvayi Milliye de takdir edilesiydi.


Uy anamlaar!

Muhlis Bey, Behiç Pek'in yarattığı bir karakter, Latif Demirci de bir süre sonra çizgileriyle eşlik etmeye başlamış. Hatta bana göre mizah dergilerimizde yaratılmış en başarılı, en komik tipleme.

Mizah dergiciliğimizin bölünmeli tarihinde ilk ayrılıktan sonra Behiç Pek ve Latif Demirci Muhlis'i sürdürmemek üzere anlaşmışlar diye biliyorum ama sonra yeni yeni dergilerde Muhlis Bey yaşamını sürdürdü.Behiç Pek kendi başına ya da Mümin Durmaz, Bülent Benli, hatta hiç aklınıza gelmez Doğan Güneş, gibi başka çizerlerle sürdürdü.En son Pişmiş Kelle'de Mithat yerine Mirsat'la da kapandı dosya.
Gırgır da ise başka çizerler yazarlar sürdürdüler Muhlis Bey'i.

Kitap Behiç Pek-Latif Demirci dönemini, en güzel yılları bir araya getirmiş.


Kitapla ilgili olarak röportajları çıkmış Behiç Pek ve Latif Demirci'nin, ben hiç görmedim ama internette bazı bağlantılar var;
Röportaj 1
Röportaj 2
Şöyle de bir yazıya rastladım.

Ben biraz çekingen olduğumdan biraz da kimsenin işlerime şöyle böyle demesine içim el vermediğinden hiç bir dergiye, çizere götürmedim işlerimi.Sadece Pişmiş Kelle'ye gittim zamanında.İçeri girdim, masa başında çalışan, uzun sakallı tek bir adamdan başka kimse yoktu dergide; Behiç Pek.
Mizahımızın Behiç Abi'siyle o gün tanıştım.
Yıl 1996'ydı, Behiç Pek'in dergilerde yıllarını geçirdiği, en olgun olduğu zamanlar.Çizdiğim tek bir sayfaya baktı, "Ben pek yorum yapamam,
Engin Abi baksın bunlara" dedi.
Sonraki hafta Engin Abi baktı o sayfaya ve yaptıklarımı yayınlamaya başladı.O sayfadaki işler benim çizdiğim ilk karikatürlerdi, onları kullanmadı Engin Abi ama ondan sonra çizdiğim karelerin hemen hepsini koydular dergiye.Yani, hep bahsedilen tek karikatürü 10 kere çizmeli, yıllarca amatör olarak yokuş tırmanmalı dönemi ben hiç yaşamadım.Hayatımda çizdiğim 2. karikatür yayınlandı ve öyle de sürdü.
Değil dergi içine koymak, amatör sayfasına bile koyulmayacak çizimlerdi.Ama Pişmiş Kelle'nin tüm çizerleri ayrılmış, aynı iler artık dördüncü, beşinci kere yayınlanır olmuştu.Altıncı kere aynı karikatürü basmak yerine, bir de beni heveslendirmek için kullandılar benim işlerimi.Çok da iyi oldu, değil aylarca, bir kaç kere daha çizimim kabul edilmese ben çoktan küsmüş olurdum, dergiye de karikatüre de, şans yüzüme güldü :)


Salı günleri Behiç Abi tek başına dergiye gelir, Çarşamba günü Engin Abiye göstereceği 20-30 kadar karikatürü eskizlerdi saman kağıtlara.Ondan başka da ya bizim gibi bir iki amatör çizer ya da kendi misafirleri olurdu, eski çizerler, başka ahbaplar vs. Behiç Abi hiç kimseyle konuşmadan önündeki işi bitirmeye çalışırdı.Ama çok kibardı, siz bir şey sorarsanız gülerek cevaplar işine dönerdi ama siz bir şey sormazsanız yan yana 3-4 saat öyle otururdunuz.Yine de hiç rahatsız hissetmezdiniz, kaba gelmezdi o mesafe size.Behiç Abi'yi tanıyan kiminle konuşsam yüzünden akan o iyi niyetten, insanı rahatlatan ifadeden bahseder.Bir de mütevaziliğinden.
Kapakları çizmesi için Çarşamba akşamı Kemal Aratan beklenirdi, o gelene kadar Engin Abi, Behiç Abinin çizdiği eskizlerden bir kapak seçerdi, Aratan da gelir çizer, çinilerdi kapağı.Yalnız Kemal Aratan gibi çizmezdi kapakları, hızlıca, Behiç Abi'nin eskizine çok benzeterek çizer, imza da atmazdı.Bir akşam geç kaldı Aratan, ben de "siz çizseniz ya Behiç Abi" dedim, "Ben Kemal gibi çizemem ki" diye cevaplamıştı.Aslında o kapakların çok çok daha güzelini kendisi de hazırlardı ama hep mütevaziydi, hep utangaçtı.
Şimdi bu yazı için internette haber ararken, gördüm de fotoğrafını içim ısındı yine adama :)

Latif Demirci zaten çizgisi de mizahı da tartışılmaz bir başka çizerimiz.Onunla ilgili de bir not düşeyim.Pixar stüdyolarında çalışan bir arkadaşıma Latif Demrici'nin "
Çeviren Latif Demirci" kitabını göndermiştim, şimdi stüdyoda masa masa dolaştığını duydum kitabın :)

Mesajı EkşiSözlük'ten "nick fury" rumuzlu yazarın kitapla ilgili entry'si ile bitirelim, ne güzel yazmış;

behic pek'in insanı üzerinde biraz düşününce ürküten mizah gücünün latif demirci'nin çizgileriyle bulduğu vücut. şimdi elime aldığım kocaman albümünü okurken görüyorum ki aslında behiç pek mizah'ı yapmış. mizah yapmamış. dönem dönem popüler olan geride bıraktığımız son yirmi yılın hemen tüm komedi stilleri muhlis bey'in içinde. bugün öle bayıla izlediğimiz karikatüristlerin kendilerine tarz belledikleri esprileri muhlis bey biğrer biğrer yapmış, fazla da üzerinde durmadan geçmiş gitmiş.

esasen, bugün elimize bir gırgır dergisi alsak. diyelim ki 1983 yılında çıkan bir gırgır dergisi alsak; dönemin dinamiklerini anlarız, zamanında da okuduysak hoş bir nostaljiyle sayfalara takılırız ama elmizdeki derginin mizahının günümüzün mizahının gerisinde kaldığını (memnuniyetle elbette) görürüz.

ama muhlis bey için farklı bu. muhlis bey zamandan mekandan bağımsız, gerçek bir sanal kahraman; her zaman var, her yerde var.

behiç pek'in mizah yeteneği için ürkütücü demem, işte buradan ileri geliyor. yirmi yıl öncesinden bugünün "yeni" stillerini karalamış olmasından; üzerinde durmadan kendine akacak yeni mecralar aramasından. muhlis'in dilinde; yıllarca zorlanmadan aynı şekilde yazabilmesinden. (deneyiniz, zor olduğunu göreceksiniz.)

behiç pek, kendisini tanıyan herkesin büyük saygı beslediği ama inanılmaz mütevazi bir insan. işte bu tevazu onu dünyanın gary larson'larını devirebilecek güce sahipken istanbul'da sarı siyah mizah dergilerine bağladı.

tartışmaya pek yanaşmayacağım konulardan biri zalak mahmut'un da, muhlis bey'in de biraz didinmeyle garfield'ı da, dilbert'i de, zilbert'i de tarumar edeceği yönündedir.

basın bülteni gibi oldu, bunun hatrına gidin alın derim bu muhlis bey albümünü. yolda görürseniz uzatın behiç pek imzalar size. utana sıkıla ama!

Görseli az mesaj oldu idare edin :) Selamlar

yazan: <$BlMehmetSaygina href="<$Blhttp://cizgiliblogv2.blogspot.com/2007/05/crcrbcei-muhlis-bey-ve-yavlum-mithat.htmltle="permanent link"><$Bl9:51 ÖÖ 

<$BlCumartesi, Nisan 28, 2007>

<$Bl

merhaba,

Pişmiş Kelle'nin "Bayan Elemanı" Ayşen Baloğlu, işlerini yeni bir sayfada toparlamış, çok sıcak, okuması keyifli kısa bir de özgeçmiş eklemiş, buradan gidebilirsiniz.


Selamlar,

Etiketler:

<$BlCuma, Nisan 20, 2007>

<$Bl

merhaba,

Animasyonu izlemek için tıklayın

Geçenlerde bahsettiğim "Kara Film/ Film Noir" parodisi reklamı sitesine eklemiş firma.Üzerinde çalışmaya çok vaktim olmadı, aksayan yönleri var, gönderdikleri seslendirme felaket ama yine de çok çok eğlendiğim bir çalışma oldu, şu sayfada izleyebilirsiniz.

Selamlar,

<$BlCumartesi, Nisan 14, 2007>

<$Bl